5/02/2007

beklerken...

beklerken...akreple yelkovan birbirini kovalamaktan yorulmuş, kenarda bir ağaca yaslanmış dinlenirken vakit bir türlü geçmek bilmiyor. Giderken, aslında giden sen iken seni bırakıp ordan dönen bendim. Ve o bulutlu gözlerinin ardındakileri göstermemek için minibüsün ayrılmasını bile beklemeden içeri girdin. Ardından öylece bakakaldım...belki bir kez daha döner bakarsın diye. Aras'ın azgın sularındaki bulanıklığın ardında kalmıştın artık. Ve ben ısrarla o bulanıklığın ardındaki seni görmeye çabalamaktan yorulmuştum. cümle düşük oldu belki ama düşük olan bu ayrılığın ta kendisiydi sanki...hayatımın düzene girebilme ihtimali bile güzel geldi bana. giderken içime kokundan ve sıcaklığından bir demet çektim. ve onları umudumla suluyorum. akşamları sesin kulaklarımda titreşecek diye sabırsızlanıyorum. seninle ilgili o kadar çok keşkem var ki! hangisinden başllasam bilemiyorum.
"söylemek isteyip de söyleyemediğim çok şey var"
"sen dönmeden uyumam bu gece"
"düşün bi benden başka gerçeğin mi var?"
"sen DÖN, ben uyumam bu gece"
istediklerin uğruna seçim yap(abilmen)man, ve seni haketmeye çabalayan sevdiklerinin olması sevindirici.